Isparta - Gül Bahçeleri -Gül Toplama -Gül Hasadı Etkinlikleri -Fabrika Gezisi -Geleneksel ve Modern Gülyağı Yapımı İzlenilmesi-Yöresel Lezzetler -Güllü Ürünler Alışverişi -Türkiye'nin Maldivleri Salda Gölü - Pamukkale -Travertenler -Hierapolis Antik Kenti -Afrodisias Antik Kenti -Müze -Laodikeia Antik Kenti
23:30 : İncirli Alfemo Önü ( Eski Boyner Mağazası Önü )
23:45 : Mecidiyeköy Yapı Kredi Bankası Önü
24:00 : Göztepe Köprü
00:05 : Yeni Sahra (E5 üzeri Otobüs durağı önü)
00:10 : Bostancı Köprü
00 :20 : Gebze Çayırova Mcdonalds Önü
01:30 : İzmit Otogar önü
İstanbul'dan belirtilen saat ve yerlerden hareket ile Adapazarı-Pamukova-Kutahya-Afyon – Burdur-üzerinden sabah saatlerinde Dünyanın en büyük gülyağı üreticisi Isparta’ya hareket ediyoruz.
Gece yolculuğu ardından Gül Bahçelerinin bulunduğu Isparta ilimize ulaşıyoruz. Türkiye’nin bahçesi Isparta’da güller Mayıs ayında açıyor. Bahçeleri ve caddeleri güller süslüyor. Gül hasadı 15 Mayıs’ta başlıyor. Haziran sonuna kadar sürecek.
Sizde; Hasat zamanı uçsuz bucaksız gül bahçelerini görmek, gül kokusuyla ve görüntüsüyle büyülenmek ve sabahın erken saatlerinde, Gül toplayan kadınlara eşlik etmek, gözlerinizi kamaştıran gülleri, çuvallara doldurarak fabrikalara götürmek; Oradan nefis kokulu lokumlar, reçeller, kozmetik, temizlik ürünlerinin hammaddesi olan gülyağı ve gülsuyunun çıkısını izlemek isterseniz bize katılın..
Sabah saatlerinde Gülün serüvenini öğrenmek için çıkacağımız yolculuğumuz sabahın erken saatlerinde başlıyor.(saat 05:00’de Gülün kokusunu kaybetmeden toplanması gerekiyor). Her sabah şafakta başlayıp güneşin ışıkları yakıcı hale gelmeden, yani en geç saat 11.00’de tamamlanır.) Bizde Gül Bahçesinde yerimizi alıyoruz.
Gül bahçelerinin sıralandığı vadilerden geçerken mis gibi gül kokuları ile güne merhaba derken Güneykent Kasabasına varıyoruz. Gül hasatı çiçekleri ve mis gibi kokuları ile sıradışı bir olayı yaşamak üzere gül toplayan kadınlara eşlik etmek üzere rehberimizle birlikte gül bahçelerindeki yerimizi alıyor ve güllerimizi topluyoruz.
Gül toplama etkiliğimizin ardından Eski usulde(imbik ile) Gül suyu çıkarılmasının aşamalarını izleyip Gülden elde edilen Gül suyunun ilk damlası düştüğünde etrafa yaydığı koku bizleri mestediyor.
Eski usulde Gül suyu çıkarılmasının ardından Gül yağı Fabrikası na geçiyor ve fabrika Müdürü eşliğinde üretim aşamalarını izliyoruz, Fabrikada toplanan güllere yapılan işlemleri görüyoruz. Ardından ;
Ardından Isparta merkeze geçiyor ve öğle yemeğinde Isparta Kuyu Kebabı, kabune pilavı, hoşaftan oluşan yöresel menü alıyoruz.(ekstra) Serbest zamanda isteyenler Isparta'nın meşhur gülünden üretilen ürünlerden hediyelik eşyalar satın alabilir.
Ardından Tertemiz suları, bembeyaz kumsalları ile ünlü Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda Gölüne geçiyoruz. Aynı zamanda 1.derece sit alanı olan Salda Gölü sizlere fotoğrafik öğeler sunuyor.
Derinlik bakımından Türkiye’nin en derin tatlı su gölü konumunda olup, 185 metre derinliğe sahip olan Salda Gölü ve çevresi 1989 yılından beri birinci derece doğal sit alanı olarak korunuyor. Dünyanın üçüncü derin gölü olan Salda Gölü Burdur Yeşilova sınırları içerisinde yer almakta.
Salda Gölü’nde yapılan araştırmalarda uzmanlar, göl suyunun ve Gölün toprak yapısının sahip olduğu mineraller sayesinde hastalıklara iyi geldiği söylenmekte.
Salda Gölü'nde araştırmalar yapan İskoçya'nın Glasgow Üniversitesinden Prof.Dr. Mike Russel dünya üzerinde, Mars’ın yüzey özelliklerini taşıyan iki yerden biri olan Salda Gölü’nde olduğunu Gölde bulunan magnezyum yüklü beyaz kayaların Mars’ta da bulunduğunu anlatan bu durumun Mars’taki bölgenin de eskiden deniz ya da göl olabileceğini ve burada da güneş enerjisi ile kimyasal moleküllerin birleşmesiyle hayatın başlayabileceğini gösterdiğini iddia etmiştir.
Salda Gölü'nde fotoğraf molası, serbest zaman ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Pamukkale veya Denizli otelimizde.
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı ardından aracımıza binip Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden 1988’den bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale gezimize başlıyoruz.
Menderes Nehri Vadisi’nde, doğal bir sit alanı olan Pamukkale, bembeyaz travertenleriyle ziyaretçilerini bir gelin gibi karşılıyor. Denizli ovasına hâkim travertenlerde çekeceğiniz fotoğraflar hafızalarınızda kalacak. Hierapolis Antik Kentini ziyaret ediyoruz.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale, Hierapolis Antik Kenti ile iç içe. Yalnızca ülkemizin değil dünyanın da en önemli antik kent bölgelerinden olan Hierapolis Antik Kenti, tıpkı travertenler gibi UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor.
Bergama Krallığı’nın günümüze bıraktığı eşsiz antik miras, kurulduğu MÖ 197’de bile termal kaynakları ve şifalı özellikleriyle ünlüydü.
İsmini içinden termal suların ve kendisine yaklaşan canlıların ölümüne neden olan gazın (karbondioksit) çıktığı bir mağaranın varlığından alan Hierapolis, “Kutsal Kent” anlamına geliyor.
Serbest zaman ardından otelimize geçiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Pamukkale veya Denizli otellerimizde.
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı ardından otelimizin termal havuzu ve diğer etkinliklerinden faydalanabilirsiniz. Ardından ;
Kısa bir yolculukla Laodikeia Antik Kentine geçiyoruz. Rehberimizin anlatımları ve fotoğraf çekimleri ardından
aracımıza binip Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Afrodisias Antik Kenti için yola koyuluyoruz. Yaklaşık 1,5 saat yolculuk ardından
Antik Yunan döneminde tanrıçalar arasında en güzeli olan Afrodit’e adanmış, doğa ve sanatın romantizmi ile çağlar boyunca bir sanat merkezi olmuş Afrodisias Antik Kenti gezimize başlıyoruz.
Binlerce yıl gizli kalmış, özenle saklanmış Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden görkemli Afrodisias Antik kenti gezmeye başlıyoruz. Her biri dantel gibi işlenmiş olan binaların birer sanat şaheseri olması UNESCO Dünya Mirası listesine alınmasının sebebini açıklar nitelikte.
Aşkın ve hayat ile ilgili bütün güzelliklerin tanrıçası Afrodit tapınağı, gösteriş amaçlı yapılmış Tetrapylon, Agora, Hamamlar, Antik Tiyatro hem sanat hem de tarih açısından bizlere bir ziyafet sunuyor. O dönemin diğer şaheserleri olan ve tüm Helen Krallığına gönderilen nadide heykellerin sergilendiği Müze ise bir sonraki durağımız.
Serbest zaman ardından Pamukkale turumuzu sonlandırıyor ve İstanbul'a dönüşe geçiyoruz. Normal trafik koşullarında sabaha karşı İstanbul'da oluyoruz. Farklı Folklorik Turizm turlarında buluşmak dileğiyle burada vedalaşıyoruz.
Not: Aynı programa sadık kalmak koşuluyla Rehberimiz Tur programının genel akışında bazı düzeltmeler ve uyarlamalar yapabilir.
Ayrıca 2 günlük Isparta Gül Turumuzu incelemek için tıklayın.
Turlarımızda Kademeli fiyat sistemi nevcuttur. Tur tarihi yaklaştıkça fiyat değişmektedir.
İlk gün sabah kahvaltısı, müze girişleri (müzekart önerilir), Lavanta Çayı+Lavanta Kesesi +Lavanta Yağı -Lavanta Suyu +Gözleme = 20.-TL , Yemeklerde alınacak meşrubat ve alkollü içecekler , Öğle Yemeği, Otellerdeki mini bar harcamaları , bahşişler ve diğer ekstralar.
Ulaşım Aracı :
Kullandığımız araçlar turizmde kullanılan ve özel olarak turizm için tasarlanmış yatar koltuklu ve klimalı katılımcı sayısına göre ;
Gidiş-Dönüş Tarihleri |
16.05.2025 - 19.05.2025 |
| Kişi başı fiyat | 0 |
| Single Farkı | 0 |
| 7-12 Yaş Çocuk | 0 |
| 2-6 Yaş Çocuk | 0 |
| 0-2 Yaş Bebek | 0 0-6 Yaş çocuklara koltuk verilmemektedir. |
* Grup Talep formunu doldururken iletişim bilgilerinizin, doğru ve güncel olduğuna dikkat edin.
* Kişi sayısını ve tur zamanını kesin bir bilgi ile iletiniz.
* Belirtmek istediğiniz hususları lütfen mesajınız kısmından yazınız.
* Dilerseniz bize, 0212 249 40 70 telefon numarasından ulaşabilirsiniz.
